İnsanlar doğdukları anda bedenlerine karşı ciddi sorumluluklara sahiptirler çünkü yaşam döngüsünde insanın yanında her zaman vücudu vardır ve vücut etki tepki yöntemiyle hareket eder. Yani insanoğlu vücuduna nasıl davranırsa öyle geri dönüşler alır. Dolayısıyla insanlar hayatlarının en büyük yatırımını vücutlarına yapmak zorundadırlar. Vücudu , doğrudan ve bizzat insan tarafından etkileyen en önemli faktör beslenmedir. Süt çocuğu dediğimiz dönemde yani insanın doğduğu anda başlayan beslenme yaşam döngüsü boyunca devam eder ve erişkin çağı dediğimiz dönemi etkileyen en önemli faktördür.

  Beslenme insanın büyümesi, gelişmesi ve sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi için gerekli olan besin maddelerinin vücuda alınmasıdır. Tüm alışkanlıklar gibi beslenme alışkanlığı da küçük yaşlarda gelişir, dolayısıyla çocukluk döneminde ortaya çıkan beslenme bozuklukları ileriki yaşlarda bireyi ciddi derecede etkiler. Çocukların beslenme eğitiminde öncelikle aile ortamı olmakla beraber okul ortamının da son derece önemli bir rolü vardır. Çocuklara beslenme alışkanlığı kazandırılırken unutulmaması gereken konu, çocukların besin gereksinimlerinin erişkinlerden farklı olduğudur. Öncelikle çocukların enerji tüketimi erişkinlerin enerji tüketimiyle karşılaştırıldığında oldukça fazladır. Çocuklarda yeni dokuların oluşabilmesi için ihtiyaç duyulan karbonhidrat, protein ,yağ ,mineral ve vitamin miktarı da erişkinlerin sağlıklı bir yaşam sürebilmeleri için gerekli olan miktardan farklıdır ve tabi ki çocukların ve erişkinlerin sindirim sistemleri aynı işleyişte değildir. Tüm bu koşullar göz önüne alındığında, çocuklarda büyüme ve gelişme adına takip edeceğimiz beslenme methodunun erişkinlerden farklı olduğunu görebiliriz.

  Büyüme ve gelişme hem fiziksel hem de zihinsel bir süreçtir. Çocuğun beden ölçüleri artarken aynı zamanda bilişsel, duygusal ve sosyal yetenekleri de gelişir. Çocukluk ve özellikle ergenlik dönemindeki yetersiz ve dengesiz beslenme gelişimi yavaşlatır hatta durdurabilir. Beslenme bozukluğu sadece zayıflık değildir. Çocukluk çağında yaş dağılımına göre kilo alt ve üst sınırı vardır. Yani aşırı zayıflık bir sıkıntı olduğu gibi aşırı kiloluluk da bir sıkıntıdır.

  Okul çağı bir çocuğun beslenme alışkanlıklarının en çok tehdit altında olduğu dönemdir. Çünkü çocuk evde görmemiş olsa bile okulda ya da dışarıda fast food, abur cubur gibi besinlerle tanışmıştır. Bu tarz yanlış beslenme alışkanlıkları obezite, diyabet, anemi gibi birçok ciddi hastalığın habercisi olabilir. Ayrıca beslenme bozukluklarının yol açtığı aşırı kiloluluk veya zayıflık özellikle ergenlik çağında psikolojik olarak çocukları etkiler. Bu durum Anoreksiya Nevroza ve Blumia Nevroza gibi ciddi hastalıklara neden olur.

  Öğrencilerin bedensel ve zihinsel gelişimlerini desteklemek amacıyla beslenmelerini programlamak ve öğünleri düzenlemek çok önemlidir. Bu yaşlarda özellikle kahvaltı alışkanlığı edinmek, kahvaltıda tüketilen besinlerin içeriğinden dolayı oldukça önemlidir. Çocukların kahvaltıda tüketeceği içecek süt olmalıdır. Çocuk eğer süt tüketmiyorsa sütün içine bal ya da kakao gibi doğal tatlandırıcılar eklenebilir. Peynir ve yumurta çocukların kahvaltısının temel besinleridir. Ara öğünlerde ise çocuklara abur cuburlara yönelmemeleri için meyve, fındık veya ceviz gibi besinlerin tüketimi alışkanlığı kazandırılması gerekir. Okul çağı çocuklarının bedensel aktiviteleri için bu tarz besinler vücudun enerji ihtiyaçlarını karşılar. Diğer öğünlerde ise çocukların vitamin ihtiyacını karşılamak için sebzelerden 2-3 çeşit meyvelerden ise 3-4 çeşit tüketmesi önerilir. Ayrıca balık sezonunun açıldığı dönemlerde haftada en az bir kes balık tüketimi önerilir. Bu beslenme düzenini oluştururken en önemli konulardan biri çocukların da yetişkinler gibi bazı besinleri seçme özgürlüklerinin olduğunu unutmamaktır. Çocuklarda birer bireydir ve damak zevkleri vardır onlarda bazı yiyecekleri sevmeyebilir ve yemek istemeyebilirler. Biz yetişkinler bu durumda anlayışlı olmalı ve alternatifler üreterek çocukların tercihlerine saygı duymalıyız.   

  Beslenme bir bireyin hem fiziksel hem ruhsal dengesinde etkilidir dolayısıyla bir çocuğun psikolojisinden akademik başarısına kadar her alanda etkisi vardır. Beslenme alışkanlıkları çocuk yaşta edinilir. Öncelik aile olmak üzere eğitmenler ve tüm yetişkinler beslenme alışkanlıkları konusunda bilgilenmeli ve çocukları aile içi ve okul ortamında dengesiz ve yetersiz beslenmeye yol açacak besinlerden uzak tutmalıdır.